Peygamber’insünnetinden sonra gelir. Bediüzzaman’?n,genelde tasavvuf anlay???n?n ve özelde vahdet-i vücud hakk?ndaki de?erlendirmesininbir hayli yeni oldu?unu, Kur’ân’dan ilham alarak, ?mam-? Rabbânî gibi öncü vemüjdecilerinin ele ald??? ba?lam içeri-sinde kavramla?t?r?ld???n?söyleyebiliriz. Bununla birlikte, onun as?l hedefi, öncekilerinyapt??? gibi, kendine özgü bir tasavvuf teorisi kurmak de?ildir. Bu nedenlefikirleri, di?er sûfi yazarlarda görmeye al???k oldu?umuz türden, bir eserdekonuyu belli bir yerden al?p inceden inceye i?leyerek yine belli bir yeregötürme tarz?nda de?ildir. Bilakis bu fikirler, eserlerinin de?i?ik yerle-rineserpi?tirilmi? vaziyettedir. Onun, özellikle tasavvuf ve tarikatlar?n ger-çekyerini Kur’ân ve sünneti mihenk tutarak belirlemesi ve mâsivâya, yani Allah’tanba?ka tüm mevcutlara, varolu? hususunda hayalî ve vehmî de?il, gerçek bir mevkivermesi, takdir edilmesi ve k?ymet verilmesi gereken bir tutumdur. Birçok ?slâmâlimi gibi Bediüzzaman da ?bn Arabî’nin fikirlerinden etki-lenmi?tir.Eserlerinde ondan ve onun görü?lerinden söz etmi?tir.
Aralar?nda yedi yüz y?lolmas?na ra?men, ?bn Arabî ile Bediüzzaman’?n dü?ünce sis-temlerinde birçokortak nokta bulunmaktad?r. ?bn Arabî’nin yüksek ilmi ve büyüklü?ü kar??s?ndahiç tereddüdü bulunmayan Bediüzzaman, onun vah-det-i vücud ile ilgilidü?üncelerine kar?? temkinli yakla?m?? ve bu konuda baz? ele?tirilergetirmi?tir. Bediüzzaman’?n, vahdet-i vücud ve vahdet-i ?uhud gibi tasavvufuntart??mal? baz? konular? hakk?ndaki dü?ünceleri, Kur’ân ve Sünnet temelal?narak, eserlerinde bilimsel bir metotla ortaya konulmu?tur. Onun bu konudakiele?tirilerini, ?ah?slar? hedef almayan, fikirleri tart??an ve do?ru bil-giyeula?may? amaçlayan bir çaban?n ürünü olarak de?erlendirebiliriz.